Bu Blogda Ara

23 Ocak 2017 Pazartesi

SANATÇILARIN VE SANATÇI ADAYLARININ OKUMASI GEREKEN BİR YAZAR: FERİT EDGÜ




 Bu yazar ile tanışmak için ne yazık ki çok geç kalmışım. Ferit Edgü aslında bir ressam ama yazmayı tercih etmiş bir ressam. Ben "Görsel Yolculuklar" adlı kitabını okumaya başladım, sonra da sırada "Leş" adlı öykü kitabı var. Bugün okuduğum kitabından beğendiğim bazı alıntıları yazmak istedim, okuyunca bu isteğime hak vereceksiniz.

    -Bir seçici kurulda, bir ressamın yapıtlarını savunurken, seçici kurul üyesi bir başka ressam,"Ama bunlar sizin özel düşünceleriniz" dedi. Bir an hiçbir şey anlamadım bu karşılıktan.(Saçmayı algılamak her zaman daha güç gelmiştir bana.) Algıladıktan sonra, şöyle dedim: Doğru. Şimdi de sizin düşüncelerinizi dile getireceğim. Ve beni, kendi düşüncelerimi dile getirmekle suçlayan ressamın ağzından konuşmaya başladım. Zavallı düş yoksunu.

    -Hiçbir sanatçı, hiçbir sanatçıyı aşamaz. Onun yarışı kendi kendisiyledir. Yolunun üstündeki engelleri aşmak. Belki yalnızca bu.

    -"Bir şiiri, bir yazıyı, bir resmi anlamadığınız zaman ne yapıyorsunuz?"
      "Goethe'nin dediğini. Karanlık ve karışık olan benim kafam mı, yoksa sanatçınınki mi, ona bakıyorum."

    -Resim de okunabilir.

    -Boş bir uzam gördüğünde ressamın orayı doldurması gerekir. Boşluğu çizmek istediğinde bile.

    -Resim konusunda;
       1. aşama: Resme bakmak
       2. aşama: Resmi görmek
       3. aşama: Resmi duymak
       4. aşama: Resmi dinlemek
       5. aşama: Resmi okumak
       6. aşama: Resim.

    -Her resim bir kültürü yansıtır. İster istemez. Ressamın içinden çıktığı toplumsal kültür kadar ressamın gönül verdiği kültürü de.

    - Ressam sessiz konuşur.

    -Ressama aşık olabilirsin. Resme aşık olmaya kalkma. O, kendisine veremeyeceğin kadar çok şey ister senden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder