Bu Blogda Ara

30 Ocak 2017 Pazartesi

NEDEN ÇOĞUNLUKLA HAYVAN ÇİZİMLERİ YAPIYORUM?

 
1-2 hafta önce yaptığım fil çizimim



   Bu soruyu özellikle şu sıralar çok duyuyorum. Acaba neden çoğunlukla hayvan çizimi yapıyorum? Cevabı basit aslında. Çünkü; hayvanlar tam bir doku zengini. Örneğin; bir filin derisindeki kırışıklıklar, maymunun gözleri, gergedanın boynuzu çok şey öğretiyor bana. Aynı zamanda anatomileri de. Hatta geçtiğimiz yıllarda çoğunlukla çekirge ve arı çizimi yapardım. Kuşkusuz çok şey kattı bana. Ama bazen çizim yapmadığım zamanlarda dahi gözlerimin önünde çekirgelerin uçuştuğunu inkar edemem :) 

   Picasso da yıllarca güvercin ayağı çizimi yaptı. Her ayrıntısını, dokusunu ve anatomisine dair her şeyi inceledi. Peki bunu neden yaptı? Tabi ki kendisini özellikle de gözlem gücünü geliştirebilmek için. Çünkü; o, ayağa her bakışında farklı bir detay, farklı bir doku görüyordu. Ve bıkmadan usanmadan defalarca çiziyordu. Biz çizerler, ressamlar veya ressam adayları her nesneye sanki onu ilk defa görüyormuşçasına ayrıntılı bakmalıyız, incelemeliyiz. İncelemeliyiz ki kendimizi geliştirelim. 

   İşte bu sebeplerden dolayı hayvan anatomisine ve dokusuna önem veriyorum. 


27 Ocak 2017 Cuma

ÜNLÜ RESSAMLARIN ESERLERİ HANGİ MÜZELERDE SERGİLENİYOR?

   1-Sandro Boticelli- Venüs'ün Doğuşu(1486): Paris, Louvre Müzesi






   2-Rembrandt-Gece Devriyesi(1642):Amsterdam, Rijksmuseum






   3-Picasso-Guernica(1937):Madrid,Kraliçe Sofia Ulusal Sanat Müzesi






   4-Hieronymus Bosch-Dünyevi Zevkler Bahçesi(1504):Madrid,Prado Müzesi






   5-Gustav Klimt-The Kiss(1908):Viyana,Österreichische Galerie Belvedere






   6-Van Gogh-Yıldızlı Gece(1889):New York,Modern Sanatlar Müzesi







   7-Leonardo Da Vinci-Son Akşam Yemeği(1498):Milano, Santa Maria delle Grazie






   8-Jan Van Eyck-Arnolfini'nin Evlenmesi(1434):Londra,National Gallery







   9-Velazquez-Nedimeler(1656):Madrid,Prado Müzesi







   10-Salvador Dali-Belleğin Azmi(1931):New York,Modern Sanatlar Müzesi






   11-Edward Munch-Çığlık(1893):Norveç,Oslo Munch Müzesi







   12-Michelangelo-Adem'in Yaratılışı(1511):Vatikan, Sistine Şapeli







   13-Johannes Vermeer-İnci Küpeli Kız(1665):Amsterdam, Mauritshuis Müzesi







   14-Van Gogh-Patates Yiyenler(1885):Amsterdam, Van Gogh Müzesi







   15-Leonardo Da Vinci-Mona Lisa(1519):Paris, Louvre Müzesi

      






   16-James Abbott Mcneil Whistler-Whistler'in Annesi(1871):Paris,Orsay Müzesi






   17-Frida Kahlo-İki Frida(1939):Meksika, Modern Sanatlar Müzesi










25 Ocak 2017 Çarşamba

VINCENT VAN GOGH-STARRY NIGHT (YILDIZLI GECE)

Van Gogh-Yıldızlı Gece


   Bugün bu resmin bir röprodüksiyonunu yaptım ve birkaç şey yazmak istedim. Van Gogh bu resmi kaldığı bir hastane odasındaki pencereden, Fransa Saint Remy de Provence köyünün gece vakti görünüşünü resmetmiştir. Bazı iddialar Van Gogh'un bu resmi gün boyu hafızasından yaptığı kanaatindedir. Araştırmalara göre resim 1889 yılı Mayıs ayı saat 04:40'daki gökyüzünü betimlemektedir,
  Resmin ön tarafında bulunan servi ağacı Van Gogh tarafından resme derinlik katması amacıyla sonradan eklenmiştir. Resimdeki dağlarda Alpilles dağlarıdır.
   Van Gogh, boyaları karıştırmadan, renkleri karartmadan doğrudan tüpten çıktığı gibi kullanmıştır. Resmin genelinde prusya mavisi, lacivert, koyu morlar, sarı ve beyaz hakimdir.
   Van Gogh, kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplarda bu resme yalnızca iki kez değinmiştir.
   Van Gogh bu tabloyu ölümünden bir yıl önce resmetmiştir.
   Van Gogh, bu dönemlerde ağır psikolojik bunalım geçiriyordu ve resimdeki dalgalanmalar da onun psikolojik durumunu yansıtıyordu.


     Orjinal Boyutu: 73.7x92.1 cm
     Akım:Ard İzlenimcilik (Post Impressionism)

23 Ocak 2017 Pazartesi

SANATÇILARIN VE SANATÇI ADAYLARININ OKUMASI GEREKEN BİR YAZAR: FERİT EDGÜ




 Bu yazar ile tanışmak için ne yazık ki çok geç kalmışım. Ferit Edgü aslında bir ressam ama yazmayı tercih etmiş bir ressam. Ben "Görsel Yolculuklar" adlı kitabını okumaya başladım, sonra da sırada "Leş" adlı öykü kitabı var. Bugün okuduğum kitabından beğendiğim bazı alıntıları yazmak istedim, okuyunca bu isteğime hak vereceksiniz.

    -Bir seçici kurulda, bir ressamın yapıtlarını savunurken, seçici kurul üyesi bir başka ressam,"Ama bunlar sizin özel düşünceleriniz" dedi. Bir an hiçbir şey anlamadım bu karşılıktan.(Saçmayı algılamak her zaman daha güç gelmiştir bana.) Algıladıktan sonra, şöyle dedim: Doğru. Şimdi de sizin düşüncelerinizi dile getireceğim. Ve beni, kendi düşüncelerimi dile getirmekle suçlayan ressamın ağzından konuşmaya başladım. Zavallı düş yoksunu.

    -Hiçbir sanatçı, hiçbir sanatçıyı aşamaz. Onun yarışı kendi kendisiyledir. Yolunun üstündeki engelleri aşmak. Belki yalnızca bu.

    -"Bir şiiri, bir yazıyı, bir resmi anlamadığınız zaman ne yapıyorsunuz?"
      "Goethe'nin dediğini. Karanlık ve karışık olan benim kafam mı, yoksa sanatçınınki mi, ona bakıyorum."

    -Resim de okunabilir.

    -Boş bir uzam gördüğünde ressamın orayı doldurması gerekir. Boşluğu çizmek istediğinde bile.

    -Resim konusunda;
       1. aşama: Resme bakmak
       2. aşama: Resmi görmek
       3. aşama: Resmi duymak
       4. aşama: Resmi dinlemek
       5. aşama: Resmi okumak
       6. aşama: Resim.

    -Her resim bir kültürü yansıtır. İster istemez. Ressamın içinden çıktığı toplumsal kültür kadar ressamın gönül verdiği kültürü de.

    - Ressam sessiz konuşur.

    -Ressama aşık olabilirsin. Resme aşık olmaya kalkma. O, kendisine veremeyeceğin kadar çok şey ister senden.

22 Ocak 2017 Pazar

NASIL DAHA İYİ ÇİZERİM?

 
Rembrandt'ın fil eskizi


  Öncelikle, size çizgiyi şöyle çekin, dokuyu böyle çalışın diye önerilerde bulunamam. Neticede resim/çizim yapmak içsel bir süreç ve kişinin kendi kendine keşfetmesi gereken bir durum. Benim amacım, çiziminizin nasıl daha etkili görüneceğine dair ve çalışma durumunuza yönelik basit öneriler yapmak.
 
    1. İlk olarak söyleyeceğim şey, her durumda olduğu gibi düzenli ve çok çalışmak gerekiyor. Bunu bana söylediklerinde bende bende inanmadım yada o zamanlardaki tembelliğimden dolayı inanmak istemedim. Ama inanın bana iyi bir çizer/ressam olmak istiyorsanız en önemli şey bu. Mümkünse her gün küçük de olsa bir-iki çizim yapın.

    2. Kendinize inanın! Ben kötü çiziyorum diye düşünüp bırakırsanız, pes etmiş olursunuz. İnatçı olun ve çizmeye devam edin. Çizdikçe kendinizi geliştireceksiniz.

    3. Dozunda olan öneri ve eleştirilere her zaman açık olun. Bunlar sizi çok geliştirecek ama aynı zamanda yorumlarıyla sizi yavaşlatmak isteyen insanlar mutlaka olacaktır. Ben "çabuk çizimini çöpe at" cümlesini bile duydum ve yavaşlamak yerine daha da hızlandım. İnsanlar, nasıl kendimi geliştiririm, nasıl daha iyi çizerim diye düşünüp buna kafa yormak yerine etrafındaki insanları yavaşlatmaya, durdurmaya çalışıyorlar. Bunlara kulaklarınızı tıkayın ve ÇİZMEYE DEVAM EDİN!

    4- Çizim yapmaya nereden ve nasıl başlayacağım diye düşünüyorsanız da bir natürmort kompozisyon (elma,muz,vazo,şişe,saksı...) hazırlayın kendinize ve doğru şekilde kağıda yerleştirmeye çalışın. Natürmort çok çalıştım diyenler de anatomi çalışabilirler. İnsan yada hayvan vücudundaki çoğu kasların ve kemiklerin yerlerini hareketlerini çalışırsanız doğru oran orantıyı yakalarsınız.

    5- Çizimde/resimde en önemli şey ışık ve gölge. Eğer ışık ve gölgeyi çizimde/resimde doğru yerleştirirseniz mükemmel bir eser ortaya çıkacaktır.

    6- Farklı malzeme ve kağıtları deneyin. Hep aynı malzeme ile çalışmak sizi bir süre sonra monotonluğa sürükler. Bunu önlemek için arada sırada eğlenceli çizimler yapabilirsiniz. Farklı malzemeleri de deneyin. Mesela genellikle karakalem çalışıyorsanız üç-dört günde bir renkli boyaları, renkli kalemleri deneyebilirsiniz. YENİLİKLERE AÇIK OLUN.

     7- Bir diğer önemli şey ise röprodüksiyon çalışmaları yapmak. Sevdiğiniz, ünlü ressamların eserlerini çizmek size çok şey öğretir. Ben çok röprodüksiyon yaptım ve bu alandaki ilerlememi ortaokuldaki resim hocama ve sınıf arkadaşlarıma borçluyum. Sınıf arkadaşlarım hocamızın verdiği çoğu röprodüksiyon resmini bana yaptırırlardı, resmim bu denli geliştiyse temelini onlar oluşturuyor :) Hepsine sevgiler...

14 Ocak 2017 Cumartesi

FOVİZM SANAT AKIMI


Andre Derain


 Fransa'da ressam Henri Matisse tarafından geliştirilen bir sanat akımıdır. Akımın özellikleri;
-Tüpten çıkan renkler direkt çiğ olarak kullanılmıştır ve göze batan renkler tercih edilmiştir
-Özgür kompozisyonlar oluşturulmuştur
-Yüzeysel bir anlatımı vardır
-Çoğunda kontür kullanılmıştır
-Derinliğe önem verilmemiştir
-"Renk için renk" düşüncesi vardır
-Perspektif yoktur
-Modle yoktur
-Resimler iki boyutludur
-Objeler deforme edilebilir
-Resimlerde ışık ve gölge çoğunlukla yoktur
-Düz motifler kullanılmıştır
-Geniş ve kesik fırça darbeleri vardır.

Fovist Ressamlar
Henri Matisse
Andre Derain
Maurice De Vlaminck
Raoul Dufy
Albert Marquet
Othon Friesz
Van Dongen
Georges Rouault


Andre Derain



Henri Matisse



Henri Matisse